Türkiye’nin Azerbaycan’la ilişkileri çok boyutlu ve stratejik düzeydedir. Yoğun şekilde devam eden karşılıklı üst düzey ziyaretler, ilişkilerin arkasındaki en önemli güçtür. Türkiye, 30 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti’ni 9 Kasım 1991’de tanıyan ilk devlet olmuştur. Diplomatik ilişkiler 14 Ocak 1992’de kurulmuş ve Bakü’de Başkonsolosluk olarak görev yapmakta olan temsilciliğimiz Büyükelçilik düzeyine yükseltilmiştir. Azerbaycan’da ayrıca Nahçıvan ve Gence Başkonsolosluklarımız faaliyet göstermektedir. Azerbaycan’ın ise Ankara’daki Büyükelçiliğinin yanısıra İstanbul ve Kars’ta da Başkonsoloslukları bulunmaktadır. 1991 yılında bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan Cumhuriyeti`nin en büyük destekçisi, Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Türkiye, Azerbaycan`ın bağımsızlığını ilk tanıyan devlettir. Bağımsızlığını kazandığı ilk günden itibaren Ermenistan`ın işgalci siyaseti sonucunda Azerbaycan, Karabağ`ı kaybetmiştir. Pek çok BM Güvenlik Konseyi kararı Ermenistan`ın işgal ettiği topraklardan çekilmesi gerektiğini karara bağlamış, ancak Ermenistan işgalini sürdürmüştür. Ermenistan ordusunun sivillere yönelik saldırılarının giderek artması ve 27 Eylül 2020’de temas hattındaki köylerin ağır silahlarla ateşe tutulması, bardağı taşıran son damla oldu. Azerbaycan ordusu, aynı gün Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in emriyle karşı operasyona başladı. 27 Eylülde başlattığı və 44 gün devam eden savaş sırasında Azerbaycan ordusu hiçbir sivili hedef almadan topraklarını işgalden kurtarmayı başarmıştır. 10 Kasım 2020`de imzalanan bildiri ile Ermenistan savaşı kaybeden taraf olarak Azerbaycan`ın koşullarını kabul etmek zorunda kalmış ve işgal ettiği topraklarından askeri gücünü çekmeyi kabul etmiştir.
Türkiye bu savaşta Azerbaycan`ı askeri, siyasi ve diplomatik açıdan destekleyen en önemli devlet olmuştur. Savaş öncesi iki devlet arasında ilişkiler hem ekonomik, hem siyasi açıdan stratejik ortaklık düzeyine uaşmıştır. İki devletin girişimi ile çok sayıda ortak ekonomik proje gerçekleşmiştir. Askeri alanda da taraflar arasında imzalanan anlaşmalar Azerbaycan`ın savaşta zafere ulaşmasında önemli etken olmuştur. İkinci Karabağ savaşından Azerbaycan`ın zaferle ayrılması Güney Kafkasya`da kalıcı barışın tesis edilmesi için çok önemlidir. Bu durum Türkiye açısından da yeni fırsatlar doğuracak, Güney Kafkasya`da konumunu güçlendirecektir. Özellikle Nahçivan ile Azerbaycan arasında koridorun açılması Türkiye`yi doğrudan Azerbaycan ve Hazar Denizi üzerinden Orta Asya`ya birleştirecektir. Bunun sonucunda Türkiye siyasi, ekonomik ve askerî açıdan daha etkin aktöre dönüşecektir. Azerbaycan’ın ekonomik büyüme potansiyeli, genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahip olmasından da kaynaklanmaktadır. Nüfusun %40’ı 25 yaşın altındadır. Bu, iş gücü potansiyelinin yüksek olduğunu göstermektedir. Ayrıca, eğitim reformları ve mesleki eğitim programları ile genç nüfusun nitelikli iş gücü haline getirilmesi hedeflenmektedir. Sonuç olarak, Azerbaycan, zengin doğal kaynakları, stratejik konumu ve genç nüfusu ile ekonomik büyüme potansiyeline sahip bir ülkedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Laçın Uluslararası Havalimanı’nın açılışını gerçekleştirdi. Yeni havalimanının açılış kurdelesini kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Aliyev’e, havalimanının sembolik anahtarları takdim edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Aliyev, açılışın ardından, Kelbecer-Laçın Otoyolu, köprü ve viyadüklerde de incelemede bulundu, yetkililerden bilgi aldı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in liderliğinde işgalden kurtarılan topraklarımızda büyük çaplı restorasyon ve yeniden inşa çalışmaları yürütülüyor. Bu projeler arasında havalimanlarının inşası özellikle stratejik öneme sahip. Şimdiye kadar bu topraklarda modern standartlara uygun Fuzuli ve Zangilan Uluslararası Havalimanları inşa edildi. Laçin Uluslararası Havalimanı’nın hizmete girmesiyle Azerbaycan’daki uluslararası havalimanı sayısı dokuza ulaştı. Ağustos 2021’de inşaatına başlanan bu önemli altyapı tesisinin inşası, en yüksek teknolojik ve mühendislik standartlarına uygun olarak gerçekleştirildi. Havaalanının temelinin 2021 yılında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mehriban hanım Aliyeva tarafından yapılmıştır. Devlet başkanı ve Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı son dönemde buradaki inşaat çalışmalarının ilerleyişini birkaç kez gözden geçirdiler. Deniz seviyesinden yükseklikte Laçin bölgesindeki Gorçu köyünde bulunan havalimanının toplam alanı 130 hektardan fazladır. Bu havalimanı Azerbaycan’ın en yüksek havalimanıdır. Laçin şehrine 30 kilometre, Şuşa’ya 70 kilometre ve Kelbecer’e 60 kilometre uzaklıkta bulunan havalimanı, Karabağ ve Doğu Zengezur bölgelerinin ulaşım bağlantılarını güçlendirmede önemli bir rol oynayacaktır. Ayrıca bu önemli ulaşım projesinin hayata geçirilmesi, bölgenin turizm potansiyelinin bir bütün olarak geliştirilmesi için de geniş fırsatlar yaratacaktır. Coğrafi konumu ve erişilebilirliği ile bu havalimanı, bölgenin ekonomik, sosyal ve lojistik entegrasyonunu destekleyen önemli bir ulaşım merkezi haline gelecektir. 1800 metre rakımlı bölgede yer alan havalimanı, dağlık arazide kayalar oyularak ve bölge düzleştirilerek inşa edildi. Laçın Uluslararası Havalimanı, işgalden kurtarılan bölgelerde inşa edilen üçüncü havalimanı olma özelliği taşıyor ve Azerbaycan’ın en yüksek rakımlı havalimanı olma özelliğini taşıyor.
2021 yılında temeli atılan havalimanı, Laçın kent merkezine 30, Şuşa’ya 70, Kelbecer’e ise 60 kilometre mesafede bulunuyor. Pist uzunluğu 3 bin metre, genişliği 60 metre olan havalimanında, saatte 200 yolcuya hizmet verebilecek terminal binası yer alıyor. Azerbaycan’ın zaferi, bölge siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilirken, 2. Karabağ Savaşı askeri strateji, teknoloji kullanımı ve diplomatik dengeler açısından da çok sayıda ders barındırıyor. Azerbaycan, doğal kaynakları, gelişmiş sanayisi ve coğrafyası itibarıyla önemli bir ülkedir. Azerbaycan’ın Karabağ’da elde ettiği zafer, Bakü’de Başkan Erdoğan ve Başkan Aliyev’in katılımıyla gerçekleştirilen törenle kutlandı. “İki Devlet Tek Millet” şiarıyla omuz omuza veren Türkiye ve Azerbaycan, bir kez daha Türk’ün gücünü tüm dünyaya gösterdi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, sadece savaş alanındaki zaferin baş mimarı değil, aynı zamanda Ermeni saldırganlığı sırasında kapanan Nahçıvan’a giden yolun inşası ile ilgili üçlü beyanata bir yazı dahil ederek bölgenin sorununu çözen ve bir bütün olarak daha büyük bir jeoekonomik projenin uygulanmasını sağlayan, zamanımızın önde gelen stratejisti, devlet adamı ve siyasetçisidir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bin yıllık tarihimizde birçok ilke imza attığı gibi, bu savaşta da bir ilki gerçekleştirdi. Başkomutan İlham Aliyevin önderliğinde, her bir Azerbaycanlının kalbinde özel bir milli ve manevi yere sahip olan Şuşa şehrinin kurtuluşu ile senelerce ermeni esareti altında olan tüm Azerbaycan toprakları güçlü bir ordu sayesinde işğaldan azat edildi. Bu büyük eserin mimarı Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’dir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, kazandığı zaferle Azerbaycan halkını mağlup milletten muzaffer bir millete dönüştürdü, özgüven yarattı ve gelecek nesillere örnek oldu.44 günlük savaşın neticesinde Azerbaycan halkı, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bilge liderliği, engin düşüncesi, stratejisi, diplomatik ve siyasi becerileri ve liderlik becerilerinin bir sonucu olarak, son 200 yılda üçüncü kez ve XXI yüzyılda ilk kez ayakta ve kendinden emin, muzaffer bir millet olarak gururla yürüyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev, Azerbaycan halkı ve devleti üzerinde 30 yıllık işgali sona erdirdi ve Azerbaycanlıları yeniden muzaffer millet yaptı.
Adım adım yürünen Türk Yüzyılı rotasında umutlarımız diri, hedeflerimiz büyüktür . Türk milletinin özlemleri hayal olmaktan çıkmıştır. İstikbal, Türk Cumhuriyetlerinin ve Türk milletinindir.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükran ve minnetle anıyoruz.
Yaşasın sarsılmaz Türkiye-Azerbaycan kardeşliği!
Murteza Hasanoğlu
Azərbaycan Respublikasının Prezidenti yanında Dövlət İdarəçilik Akademiyasının siyasi idarəetmə fakültəsinin dekanı, siyasi elmlər üzrə fəlsəfə doktoru, dosent